Akdeniz’in güneyinde İtalya ile Tunus’un arasında yer alan ada ülkesi Malta’ya gitmek İstanbul’un bir ucundan diğer bir ucuna gitmekten şüphesiz daha kolay. Uçağa bindikten 2 buçuk saat sonra St. John Şövalyeleri’nin eşsiz adasına ulaşmış olursunuz.

Adanın en romantik kafelerinden biri pitoresk bir bahçede yer alan Fortanella Çay Bahçesi’dir. İlginç bir uzmanlığa sahip olan kafede ricotta ile orijinal tatlılar hazırlanır. Bu tatlılara ek olarak ziyaretçilere aromatik Malta kahvesi de sunulmaktadır. Konuklar ilginç kokteyller ve atıştırmalıklar sunan Fat Harry’nin barında ise rahat bir ortamda dinlenebilirler. Mekan popüler ülke gruplarının yer aldığı canlı müzik konserlerine de ev sahipliği yapmaktadır.

Sicilya Adası’nın güneyinde yer alan Malta, tarihimizde her ne kadar işgal döneminde devlet adamlarının sürgüne gönderildiği ada olarak bilinse de 7 bin yıllık mimari yapısıyla günümüzde dahi göz kamaştırmaya devam etmektedir. Küçük bir ülke olmasına rağmen bünyesinde gezebileceğiniz 3 ayrı ada bölgesi bulunur. Gozo, Malta ve Comino adındaki bu adaların her biri emin olun ülkeye ayrı bir güzellik katmaktadır. Akdeniz adaları arasında hem tarihiyle hem de güzelliğiyle ayrı bir yere sahip olan ada, Avrupa ve Afrika arasındaki konumuyla da çağlar boyunca çok önemli bir liman olmuştur.

Image
1

Tarih boyunca pek çok kez işgal edilen ülkenin en ünlü dönemi ise Malta Şövalyeleri olarak bilinen St. John Şövalyeleri’nin Malta’yı yönettiği dönemdir. Öyle ki Osmanlılar tarafından Rodos’tan kovulan şövalyelerin kurduğu bu birlik, dini ve askeri bir yapılanma olarak surlardan katedrallere kadar sayısız mimari güzelliğin adayı sarmasını da sağlamıştır. Fenikeliler’den İspanyol ve İngilizlere kadar pek çok kültürün iz bıraktığı bu ada, gizemli havasını halen korumakla birlikte Akdeniz’in en eğlenceli ve keyifli tatil yerlerinden bir tanesi olmayı da başarmıştır.

Akdeniz’in mavisi ve bal rengi taş yapılarıyla dikkat çeken adanın 16. Yüzyılda inşa edilen başkenti Valletta hala ayakta duran burçlarla örülü mimari yapısıyla da tam bir kaleyi andırır. Büyüleyici mimari yapısıyla Malta’nın görmeniz gereken en güzel şehirlerinden Valletta, tüm şehir olarak UNESCO Kültür Mirası listesindedir. Tam bir Orta Çağ kenti atmosferi ile sarıp sarmalanacağınız Valetta’ta görmeniz gereken yerlerin başında ise Şövalyeler Sarayı, Azize Catherine Şapeli ve Zafer Kilisesi gelmektedir. Mimari yapısını günümüze dek koruyan bu yapılarda binlerce yaşanmışlık, duygu ve sanatın sizi karşılayacağını unutmayın.

Üç adaya yayılmış olan Malta’nın yüzölçümü her ne kadar küçük olmasına rağmen gezilecek yerlerinin sayısı itibariyle de oldukça fazladır. En güzeli de yılın neredeyse tamamının güneşli ve sıcak geçiyor olmasıdır. Bu nedenle adaya yapacağınız tatili yılın hangi dönemine denk getirirseniz getirin, güneş unutmayın ki her daim burada sizinle birlikte olacaktır. Adaların birbirinden güzel mimarisi beyazperde de karşımıza çıkan eski Roma’nın 19. Yüzyıl Marsilya’sına ve 1960’ların Beyrut’una kadar şaşırtıcı derecede çeşitli mekanlar için kopyalanmıştır.

Gezilecek yerleri belirleyip gideceğiniz koyların planını yaptıktan sonra geriye ise Malta seyahatiniz boyunca keyifli yemek yiyip, güzel saatler geçirebileceğiniz kafe ve restoranları organize etmeye kalacaktır. İşte bu şirin adaya damgasını vuran başlıca ikonik kafeler…

Upper Barrakka Gardens

Upper Barrakka Gardens, Malta’nın en iyi kafeleri listesinde birinci sırada yer almaktadır. Yorucu geçen bir günün ardından mükemmel bir mola adresi olabilecek bir yerdir burası. Kahve ve atıştırmalıklarının oldukça lezzetli olduğu bu mekan size yorgunluğunuzu atarken mükemmel bir manzara izleme keyfi de sunar. Valletta’nın tarihi dokusu ile birlikte Valletta yat limanı manzarası eşliğinde mutlaka bir kahve içmelisiniz.

Image

Waterpolo Club

Kıyı şeridinden Sliema’ya yürüyerek, Valletta’nın en güzel manzarasına şahit olabilirsiniz. Son teknolojiye sahip süper yatlar, Ta Xbien’in yat limanlarının sıralandığı tarihi binaların önünde eşsiz bir manzara sunar. Söz konusu mekanın yemeklerinin son derece lezzetli olduğunu belirtmekte yarar var.

Rampilla

Valletta’nın burç duvarları arasında sıkışmış bu mükemmel restoranda romantik ve tarihi bir ortam, modern Akdeniz yemekleriyle buluşur. Rapilla’ya geldiğinizde Malta’nın başkentinin 450 yıllık girişi olan ışıklandırılmış şehir kapısı manzaralı terasında oturarak, ambiyansın keyfini çıkarmalısınız. Çağdaş bir dokunuşa sahip olan geleneksel Akdeniz yemekleri burada sanatsal bir şekilde sunulmaktadır.

Legligin

Rahat ve samimi ortamının yanı sıra Malta yemeklerini keşfetmek için de mükemmel bir seçenek olan Legligin, Valletta’daki tarihi bir evin mahzeninde yer almaktadır. Legligin, Valetta’daki birçok kafe – restoranın kapalı olduğu pazar geceleri bile açıktır.

Image

Trabuxu Bistro

Valletta şehrinin canlı noktalarından birinde 300 yıllık bir şarap mahzeni olan TraBuxu, 200’ün üzerinde şarap çeşidiyle küçük ama sevimli atmosferi eşliğinde şarap severlerin gönlünde taht kurmaktadır. Adanın en güzel şaraplarını burada tadabilirsiniz. Özellikle yazın burada yemek yiyorsanız kaldırımdaki birkaç masadan birini mutlaka ayırtmanızı öneririz. Kafe bistro’nun menüsü mevsime göre değişiklik göstermektedir.

Lulu

St. Julian’s da yer alan Lulu hem konumu hem de özenle dekore edilen iç dekorasyonuyla gerçekten de muhteşem bir ambiyansa sahiptir. Akdeniz mutfağı ağırlıklı menüsü ve şarap çeşitleriyle Lulu, Malta’da güzel saatler geçirmek isteyen seyahat severleri kesinlikle çok mutlu edecektir. Şık masa örtüleri, aynalarla daha da ferah görünüm kazanan atmosferi ve zarif aydınlatmaları Lulu’yu şüphesiz daha da farklı kılacaktır.

Dolce Vita

Dolce Vita, gerek konumu gerekse de dekorasyonu ve yemekleriyle gerçekten de adının hakkını fazlasıyla veriyor. Adanın büyüleyici güzelliğini St. Julian’s semalarında çıkarabileceğinizi unutmayın. Eşsiz manzarası, modern stili ve taptaze deniz ürünleriyle kesinlikle buradan ayrılmak istemeyeceksiniz. Günlük taze gelen deniz mahsulleri ile birbirinden lezzetli yemekler sunan DolceVita’dacarpaccio, istiridye ve karidesin tadına bakmadan buradan kesinlikle ayrılmamalısınız.

BarracudaRestaurant

BarracudaRestaurant, St. Julians’ın en güzel noktalarından birinde yer alır. Denizin üzerindeymiş hissi veren terası ise şık ambiyansı ve modern stiliyle keyifli bir akşam yemeği yemeniz için oldukça ideal. 18. Yüzyılde inşa edilen tarihi bir binada yer alan restoran, konumu ve eşsiz manzarasıyla gündüz saatlerinde ayrı akşam saatlerinde ise ayrı bir atmosfere bürünür. Restoran, Balluta ve spinola koylarının pitoresk manzarasına hakimdir.

Giannini Restaurant

Bir aile işletmesi olan Giannini Restaurant’a girdiğinizde bir arkadaşınızın evine yemeğe davetliymişsiniz gibi hissedersiniz. Sade ve samimi ortamıyla yüksek not verebileceğiniz restoranın menüsü ise Akdeniz mutfağı ağırlıklı. Mevsimlere göre değişen lezzetlerinin yanı sıra taze ev yapımı makarna, salata, taze balık ve et yemeklerinin lezzeti ile de sizi fazlasıyla cezbedecektir. Valletta’nın güzel havasını restoranın açık alanında oturarak çıkarmanızı öneririz.

Image

Rubino

Malta’nın geleneksel lezzetlerini ve İtalyan mutfağının olmazsa olmaz tatlarını arıyorsanız Valletta şehrinin kalbinde yer alan Rubino’ya mutlaka uğramalısınız.  Şehirdeki Manoel Tiyatrosu’nun hemen yanı başında yer alan Rubino’yu bulmak bu nedenle hiç zor değil. 1900’lü yılların başında şekerleme dükkanı olarak faaliyete başlayan restoran zamanla bugünkü halini aldı. Restoran pazartesi ve Cuma günleri arasında sadece öğle saatlerinde hizmet veriyor. Akşam yemeği yemek istiyorsanız Salı, Perşembe veya Cumartesi günlerini tercih etmeniz gerekiyor.

Caffe Cordina

Tarihi bir sarayın içinde 1837 yılından beri kuşaklar boyu birikimlerini aktaran bir işletmeyle tanışmak ister misiniz? Adeta bir inci gibi işlenmiş iç mekan tasarımı ve zamanı durdurmak isteyeceğiniz avlusuyla tam bir kompleks niteliğinde. CaffeCordina’nın ev yapımı tatlılarının tadına emin olun bayılacaksınız.

Guze

Valletta’daki en eski evlerin birinde hizmet veren bu samimi restoran zarif ama rahat kireçtaşı ve beyaz keten iç mekanında mükemmel yemekler sunmaktadır.

De Mondion

Bu çok ödüllü hautecuisine restoranı özel bir ikram mekanıdır. Adanın panoramik manzarasını görmek için dar teras boyunca sıralanan birkaç masadan birini mutlaka ayırtmanızı tavsiye ederiz.