Geleneksel Malta el sanatları, bu küçük adanın zengin tarihi, gelenekleri ve kültürünün büyük bir bölümünü oluşturur. Birçoğu neredeyse birkaç yüzyıl öncesine dayanıyor. Örneğin Gozo Adası, dantel yapımı için önemli bir noktadır. Adadaki yerel dükkanlarda eve götürebileceğiniz güzel parçalar bulabilir veya daha geniş bir Malta el sanatları seçkisi için Ta Qali Craft Köyü’ne gidebilirsiniz.

Telkari mücevherler ise Malta’da alışveriş yaparken keşfedilecek bir başka gelişen zanaattır. Adalardaki altın ve gümüşçüler, mücevherlerinin kalitesinin yanı sıra tasarımlarının çoğuna dahil ettikleri ayırt edici sekiz köşeli haç ile tanınırlar.

Image
1

Akdeniz’in incisi Malta, binlerce yıldır dokusu bozulmadan korunmuş çok sayıda UNESCO Dünya Mirası’na ev sahipliği yapan bir ülkedir. St. John Şövalyeleri tarafından inşa edilen Valletta, UNESCO’nun görülmeye değer yerlerinden biri ve 2018 Avrupa Kültür Başkenti’dir. Malta mimari mirası, dünyanın en eski özgün taş mimarisinden İngiliz İmparatorluğu’nun en zorlu mimarisine kadar uzanmaktadır.

Sahip olduğu muhteşem güzellikleriyle dikkatleri üzerine çeken Akdeniz’in incisi Malta, fırsatlarla dolu bir dünyanın kapılarını da sizin için aralar. Bu nedenle günün birinde bu adaya yolunuz düştüğünde yapmanız gereken en önemli şey tarihi dokuyu hücrelerinize kadar hissederek, sevdikleriniz için geleneksel el sanatlarının en güzel örneklerinden satın almak olmalıdır.

Bazı farklılıkları olsa da Malta, geleneksel el sanatları konusunda oldukça zengin bir kültüre sahiptir. Özellikle Malta’nın simgesi haline gelen şövalye biblolar ve Malta danteli mutlaka adadan alınması gereken hediyeliklerdendir.

Akdeniz’in 7000 yıllık tarihe sahip antik cenneti Malta, dünyanın en küçük ülkelerinden biri olup, yeryüzünde kilometre başına en yüksek kültürel ve tarihi mirasa sahip ülkelerinin de başında gelmektedir.

Tarihimizde işgal döneminde devlet adamlarının sürgüne gönderildiği ada olarak da bilinen Malta, Orta Akdeniz’de, Sicilya Adası’nın güneyinde yer almaktadır. 7000 yıllık tarihi ile ada zengin bir mimari ve kültür birikimiyle adeta büyük bir açıkhava müzesi gibidir. Akdeniz’in mavisi ve bal rengi taş yapılarıyla dikkat çeken adanın 16. yüzyılda inşa edilen başkenti Valletta, hala ayakta duran burçlarla örülü mimari yapısıyla da tam bir kaleyi andırmaktadır.

Üç adaya yayılmış olan Malta’nın yüzölçümü her ne kadar küçük olsa da gezilecek yerlerinin sayısı oldukça fazladır. En güzeli de yılın neredeyse tamamının güneşli ve sıcak geçiyor olmasıdır. Bu nedenle adaya yapacağınız tatili yılın hangi dönemine denk getirirseniz getirin, güneş unutmayın ki her daim burada sizinle birlikte olacaktır.Adaların birbirinden güzel mimarisi, beyazperde de karşımıza çıkan eski Roma’nın 19’uncu yüzyıl Marsilya’sına ve 1960’ların Beyrut’una kadar şaşırtıcı derecede çeşitli mekanlar için kopyalanmıştır.

Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra Akdeniz’in kalbinde yer alan Malta kültürünü zenginleştiren ögelerden biri de geleneksel el sanatlarıdır. Ada kültüründe el sanatlarının oldukça önemli bir yeri bulunmaktadır. Dantel yapımı, sepetçilik ve telkâri gibi bazı el sanatları, binlerce yıldır Malta’da devam ettirilen gelenekselleşmiş zanaatların da birkaçıdır.

Image
2

Malta Danteli

Dantel sanatı her ne kadar Cenova’da doğmuş olsa da, 16. yüzyılın sonlarından itibaren endüstriyel ölçekte üretilmeye başlanmıştır. Artan taleplerle birlikte dantel yapma sanatı anneden kıza, komşulardan ise arkadaşlara geçmiştir. Önceleri adanın zenginlerine ve yurt dışına satına danteller zamanla adanın tarımla uğraşan ailelerinin de yaşam standartlarının yükselmesine neden olmuştur. İl-bizzilla olarak da bilinen Malta dantelleri, Malta’daki en eski ve saygın geleneklerden bir tanesidir. Malta ve Gozo dantellerinin en bilindik özelliği çoğunun kremsi ve bal renkli İspanyol ipeğinden yapılmış olmasıdır. Malta dantelini diğerlerinden ayıran en ayırt edici özelliği bu dantelin tamamına olmasa da çoğuna işlenen 8 uçlu Malta haçıdır. Bu haçlar, dantel imalatçılarının bütün veya kumaş dikiş dedikleri yerlerde yapılmaktadır. En çok tanınan özelliklerden sonuncusu ise buğday başakları veya yulaf olarak bilinen yapraklardır. Dantel imalatçılarının ilginç bulabileceği bir başka önemli öğe de modellerin yakından ilişkili Ceneviz dantellerinde olduğu gibi önceden işaretlenmiş iğne deliklerine sahip olmamasıdır.

Modern Malta dantelleri doğrudan Ceneviz dantelinden elde edilmiştir. Adaya gelen ziyaretçilerin yoğun talepleri nedeniyle son yıllarda bu alanda büyük bir canlanma görülmüştür. Malta dantelleri genellikle meyve ağacından yapılmış küçük tahta çubuk bobinler kullanılarak yapılmaktadır.Bu nedenle Gozo’da kapılarının önlerine oturup, dantel işleyen kadınları görmek hala mümkündür. El işi göz nuru danteller adada oldukça makul fiyatlara satılır.

El yapımı dantel, her zaman bir geçim kaynağı olmaktan çok bir sevgi emeği olan eşsiz bir zanaattır. Bir ürünü yapmak için harcanan zaman çok daha yüksek bir değere sahip olmalıdır.

Telkari

Malta’dan alınabilecek geleneksel el sanatı hediyeleri arasında yer alan diğer bir ürün ise Maltalı zanaatkarların yaptığı gümüş ve altın takılardır. Telkari, ince altın veya gümüş ipliklerin bir tasarıma dönüştürüldüğü ve ardından da takıların üzerine yapıştırıldığı hassas bir süslemedir. Maltalı ustalar; mücevherler, altın ve gümüş bilezikler, yüzükler ve küpeler üzerinde farklı varyasyonları bulunan önemli bir yerel sembol olan sekiz köşeli haçı kullanarak, Malta’ya özgü telkâri figürlerini üretirler. Malta ve Gozo çevresindeki birçok kuyumcuda telkâri tekniğiyle üretilmiş gümüş ve altın ürünleri bulabilirsiniz. Telkari sanatının en büyüleyici kısmı ise tamamen el emeğiyle gerçekleştirilen üretim aşamasını izlemektir. Malta’ya giderseniz Ta Qali El Sanatları Köyü’nü ziyaret edip hem telkâri ustalarını izleyebilir hem de Malta’nın geleneksel mirasından bir parça satın alma fırsatı yakalayabilirsiniz.

Dokuma

Dokuma, tarih öncesi çağlardan kalma en eski Malta el sanatlarından biridir. Geleneksel el sanatları çeşitli uygarlıkların kültür mirasıyla kendi öz değerlerini birleştirerek zengin bir mozaik oluşturmuştur. Dokumacılık çok eskiden beri yapıla gelen, ada da geçim kaynağı olmuş bir el sanatıdır. Değişik ve tarih boyunca çeşitli kültürlere yuva olmasından dolayı bu dokumalar, teknikleri ve desenleri bakımından çok çeşitlidir.

Luzzu

Malta’nın sembollerinden biri olan Luzzu, Malta adalarında geleneksel balıkçı teknelerine verilen bir isimdir. Bu tekneler, ferilla gibi çok eski geleneksel Malta teknelerine benzemelerine rağmen, 20. yüzyılın başlarında daha da geliştirilmiştir. Parlak renklerde boyanan teknelerin önünde oyulmuş bir çift göz bulunmaktadır. Bu gözler, Fenike geleneğine göre Osiris’in Gözü olarak adlandırılmaktadır. Yerel halk, teknedeki gözlerin, denizdeyken balıkçıları koruduğuna inanırlar. Marsaxlokk kasabası özellikle limanında faaliyet gösteren çok sayıda Luzzu ve benzeri gemileriyle ünlüdür.

Image
3

Cam Üfleme

Gerçekten ölmemiş olan Malta el sanatlarından biri de genellikle renklerle patlayan ve adaların her tarafındaki ev iç mekanlarını süsleyen ağızdan üflendikten sonra elde işlenmiş cam eşyalardır. Pek çok turist sadece cam üflemeyi izlemekle kalmayıp, aynı zamanda Malta kültürüne dalmanın bir yolu olarak yapım sürecine katılmayı da sevmektedir. Süreç bir şekle göre üflenen erimiş renkli boncukları içerir. İçki bardakları, vazolar, kaseler, mumluklar ve daha fazlası gibi yapabileceğiniz nesneler sonsuzdur.

Beşik Yapımı

Beşikler yalnızca Noel döneminde ortaya çıksa da beşik yapımı adada oldukça popüler bir zanaattır. İnsanlar yaz döneminden itibaren hazırlanmaya başlarlar. Beşik, Malta geleneğinin güçlü bir parçasıdır. Festival sezonunda adanın dört bir yanında sergilerde veya yarışmalarda büyük bir gururla sergilenen beşik zanaatkarlarının eserlerini görebilirsiniz.