1600’lü yıllarda Dafne Operası ile başlayıp Alman besteci Johann Sebastian Bach’ın ölümüne (1750) dek geçen yüz elli yıllık dönem, Klasik Batı Müziği dünyasında “Barok Dönemi” olarak bilinir. Rönesans’ın o durağan, sade -kimilerine göre sıkıcı- anlatımının aksine, Barok müzik buna adeta bir başkaldırı olarak nitelendirilebilecek bir üslup geliştirir ve müzik dünyasını kontrast kavramıyla tanıştırır.

Image
2

Jean Jacques Rousseau’nun “Armoninin açık seçik olmadığı, uyumsuzluklarla dolu ve hareketi zor olan bir müzik” olarak tanımladığı Barok müzik, getirdiği tüm yeniliklerle hem kendinden sonraki bestecilere ilham vermiş hem de müzikal formların gelişiminde önemli bir kilometre taşı olmuştur.

Bugün, bu son derece önemli müziğin icrası için en uygun ortamlardan biri de hiç kuşkusuz Malta’nın “Barok Şehir” unvanlı başkenti Valletta’dır. Sanatın her alanında Barok üslubu yaşatan ve Malta Şövalyeleri zamanından beri bu kimliği gururla üzerinde taşıyan şehir, bunu artık gelenekselleşen bir festivalle onuncu kez taçlandırmaya hazırlanıyor.

Evet, Valletta Barok Festivali’nden bahsediyoruz. 2013 senesinde, bugün hala sanat yönetmenliğini yapmakta olan Kenneth Zammit Tabona tarafından ilk kez düzenlenen festival, zaman içerisinde büyüyüp gelişerek dünyanın en önemli festivalleri arasına girmiştir.

Festival için seçilen ana binanın Teatru Manoel olması da elbette tesadüf değil; dünyanın en eski tiyatrolarından olan Teatru Manoel büyüleyici iç mekân detaylarıyla daha içine girer girmez sizi zamanda bir yolculuğa çıkaran barok bir mücevher adeta. Festival boyunca etkinliklerin gerçekleşeceği diğer mekanlar ise Gozo’daki St. John Katedrali, Başkanlık Sarayı ve St. Catherine d’Italie Kilisesi.

Festival Programında Bu Sene

Geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle perdelerini kapatan ve küçük ölçekte bir program yapmakla yetinen Valletta Barok Festivali, bu yıl öncekilerden de güçlü bir şekilde aramıza dönmeye hazırlanıyor. Benzersiz bir müzik şöleni vaat eden festivalin bu yılki programına geçmeden önce, tüm etkinliklerin yine COVID-19 önlemleri çerçevesinde geçeceğini hatırlatalım.

Festivalin onuncu senesinde, müzikseverler Malta genelinde 18 farklı mekanda ve toplam 36 konser izleyebilecekler. 2021 programında açıklanan yerli ve yabancı müzisyenler de dahil oldukça geniş bir etkinlik listesine sahip olan festival, bu sene diğerlerinden biraz daha uzun süreceğe benziyor ancak kimsenin bundan şikayetçi olacağını düşünmüyoruz.

Image
2

Viyola da gamba, theorbo gibi telli çalgılar üzerinde ustalıklarını konuşturacak İtalyan sanatçılar, Maltalıların çok yakından tanıdığı Gillian Zammit, Michael Laus ve Sarah Priteri gibi önemli isimler, ödüllü klavsen sanatçısı Andrea Buccarella festivalde yer alacak isimlerin sadece bazıları.

Programda Vivaldi’nin Dört Mevsim’inden Handel’in Su Müziği’ne ve Aci, Galatea ve Polifemo operasına kadar çeşitli performansların yanı sıra, izleyiciler Valletta Baroque Ensemble’ın ve Monteverdi’nin etkileyici gösterilerini de izleme şansı yakalayacaklar.