Batı toplumu 50 yıl önce LGBT hakları hareketini tetikleyen Stonewall ayaklanmalarından bu yana uzun bir yol kat etti. Diğer Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında yüksek standartlara sahip bir Akdeniz adası olan Malta’nın LGBT topluluğuna yönelik tutumu da son derece olumludur. Muhafazakar ve Katolik bir ülke olan adanın bu anlamdaki hoşgörülü yaklaşımı ise son derece takdire şayandır. Çünkü kimseyi cinsel yöneliminden dolayı ötekileştirmez. Aksine sarıp sarmalayarak, adadan güzel anılarla ayrılmalarını sağlar.

Zengin tarihi, birbirinden güzel plajları, dost canlısı insanları ve lezzetli yemekleri ile Malta hafta sonu veya daha uzun bir gezi için de muhteşem bir kaçış noktasıdır. Bu anlamda ada belki de Avrupa’nın en az tanınan LGBT dostu ülkesidir. 

Image
1

Pek çok muhteşem doğa harikasına ev sahipliği yapan adada en etkileyici olanlardan bazıları ise Malta ile Gozo adasında küçük, ıssız bir ada olan Comino’da bulunur. Adanın kuzeyinde muhteşem manzaralar ve maceralı yüzme fırsatları sunan Santa Maria Mağaraları, batısında ise masmavi suları ile popüler ve kolayca erişilebilen bir yüzme noktası olan ünlü Mavi lagün bulunmaktadır. İster deneyimli bir dalgıç olun isterseniz amatör Malta’da size uygun bir şeyler mutlaka vardır. Bu noktada Comino mükemmel resif ve mağara dalışları sunması açısından da oldukça popülerdir.

Akdeniz ülkesi Malta, Avrupa’daki ve hatta dünyadaki en iyi LGBT dostu tatil listesinin de başını çeker.  Adayı ziyaret etmek için yılın en iyi zamanı ise havanın mükemmel derecede güzel ve sıcak olduğu Nisan ve Ekim ayları arasındaki yaz aylarıdır.

Plajlarıyla da göz kamaştıran ada bölgeyi ziyaret eden herkes için mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. Genç nesil özellikle diğer yaşam tarzlarına açıktır ve genel olarak açık fikirli insanlardır. Eşcinsel bir gezgin olarak Malta’ya gelirseniz kendinizi bu Akdeniz cennetinde mükemmel bir şekilde evinizde hissedebilirsiniz.

Ada; parıldayan kumlu plajlarının yanı sıra mükemmel hava koşulları, alışveriş merkezleri ve hareketli gece hayatıyla doludur.

İşte Malta’da yapabileceğiniz başlıca LGBT dostu tatil önerileri…

Valletta’da Konaklayın

Muhtemelen Malta’ya bir gezi için temel oluşturacak en iyi yer başkent Valletta’dır. Bu anlamda Valletta şehir merkezindeki Rosselli, savurganlık yapmak istiyorsanız kalmak için mükemmel bir yerdir. 17. Yüzyıldan kalma bir malikanenin içine inşa edilmiş olan odaların tümü benzersiz ve moderndir.

Valletta şehir merkezinde bulunan La Falconeria isimli bu modern otel, Rosselli kadar yüksek kaliteli olmasa da yine de rahat ve elverişli bir konumdan şehrin tüm turistik yerlerini görmek için harika fırsatlar sunmaktadır.

Manzaralardan çok şehir hayatı ve tarihiyle ilgileniyorsanız da eğer Valletta’da eşcinsel yürüyüş turu yapmayı düşünebilirsiniz. 

Valletta ve çevresi özellikle queer kalabalığa hitap eden çok sayıda mekan ile canlı bir gece hayatı sahnesine sahiptir. Adanın en iyi gece hayatının çoğu Valletta şehir merkezinin sadece 20 dakika kuzeyindeki St. Julian’s Paceville bölgesinde yoğunlaşmıştır.

Image

LGBT Dostu Barlarda Doyasıya Eğlenin

Küçük bir ada olan Malta’nın çok sayıda LGBT barına sahip olmadığını hatırlatmakta da yarar var. Ada, LGBT dostu olanlardan biri olduğu için oldukça ünlüdür. Bu da hemen hemen her yeri ziyaret eden LGBT topluluğu için uygun olduğu anlamına gelir. Malta’da yalnızca bir tane resmi LGBT kulübü bulunmaktadır.

Michelangelo adı verilen bu bar şüphesiz Malta’nın en büyük kulüp sahnesi olan Paceville bölgesinde yer almaktadır. Kulüp her gece 22.00’den itibaren açıktır. Valletta’dan arabayla yaklaşık 20 dakika uzaklıkta bulunan Michelangelo, özellikle hafta sonları temalı geceleriyle de oldukça popüler hale gelmiştir. BirdcageLounge ve Lollipop da oldukça popüler yerlerdendir. Lollipop hem yerli hem de yabancılardan oluşan eğlenceli bir kalabalığa sahiptir.

Maori ise St. Elmo Körfezi kıyısında yer alan ve lezbiyenlerin sahip olduğu harika bir bardır. Genellikle cumartesi günleri gerçekleşen Lip Gloss Chrome gibi aylık queer dans gecelerine ev sahipliği yaparlar. Alkol eşliğinde dans edip ilham almaya gelen yerel sanatçılar, şairler ve müzisyenler için popüler bir mekandır.

Çıplaklar Plajı’nda Yüzün

Pembroke Plajı aynı zamanda çıplaklar plajı olarak bilinir. St. Julian’s bölgesinin kuzeyinde bulunan bu plaj, taş yüzeyli bir kumsala sahiptir. Eşcinsellere özgü plajın yanı sıra Malta’nın üç adasında çok sayıda plaj ve lagün vardır. Mavi lagün ve Comino Adası’ndaki daha az ziyaret edilen kristal lagün, turkuaz mavisi suları ve muhteşem uçurum manzaralarıyla da en ünlüsüdür.

GhajnTuffieha Körfezi olarak da bilinen Riviera Plajı ise yerel çıplakların ve eşcinsellerin genellikle dinlenmeye gittiği ana koyun solunda bulunan daha küçük tenha bir plaja sahiptir. Plaj alanına ulaşmak için birkaç adım yürümeniz gerekeceğini unutmayın.

Image
4

Ras il-Qarraba aslında bir plaj değil, Gnejna Körfezi ile GhajnTuffieha Körfezi arasında yer alan kayalık bir manzaradır. BurayaGhajnTuffieha Körfezi’nden yürüyerek rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Akdeniz’de bir kavşak noktası olarak uzun bir tarihe sahip olan Malta mutfağı; İspanyollar, Fransızlar, Sicilyalılar ve Kuzey Afrikalılar tarafından büyük ölçüde etkilenmiş ve lezzetli bir füzyon mutfağı yaratmıştır.

Adanın Doğal Güzelliklerini Keşfedin

Akdeniz’in masmavi sularından yükselen ve eşsiz bir zenginlik mirasıyla harmanlanmış doğal bir güzel olan Malta, yürüyerek keşfetmek için de büyüleyici yerlerden bir tanesidir. Öyle ki Malta manzarasıyla da eşsiz bir güzelliğe sahiptir.

Malta turuna çıkmak isteyen gezginciler açısından Valletta mükemmel bir başlangıç noktasıdır. Ülkenin en eski şehirlerinden biri olan Valletta, 16. Yüzyılda Aziz John Şövalyeleri tarafından kurulmuştur. Adını şövalye birliğinin komutanı olan Jean Parisot de Valletta’dan alan şehir, barok mimari tarzın en ihtişamlı örnekleri olarak bilinen birçok tarihi yapıyı da içinde barındırmaktadır. Şövalyelerin şehri olarak bilinen Valletta, bir ada ülkesinin başkenti olarak huzurlu atmosferinin yanı sıra oldukça dinamik bir yapıya sahiptir.

Bu küçük ada Malta’nın en büyük adası Malta Adası’na kıyasla daha kırsal ve daha sakin bir adadır. Adanın en etkileyici yapılarından birisi de Azure Window’dur. Adaya gelen ziyaretçilerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biri olan AzureWindow, Dwejra Koyu’nda yer almaktadır. Bu doğa harikası kayalıklar Osmanlı kuşatması sırasında gemilerin demir attığı üç yerden birisidir. Adanın yüzde 70’ini kaplayan Globigerina kireçtaşından oluşan kayalıklar zaman içerisinde erozyonla bugünkü şeklini almıştır. Azure Window’un çevresinde bulunan Blue Hole ve Inland Sea’de popüler noktalardır. Inland Sea, diğer adıyla Qawra, kireçtaşlarının oyulmasıyla oluşmuş ve 100 metre boyunca falezlerle denize bağlanmış bir tuzlu göldür.  Blue Hole ise dalgaların ve rüzgarların etkisiyle zaman içerisinde oluşmuş doğal bir yapıdır. Avrupa’nın en beğenilen dalış noktalarından biri olan Blue Hole’un berrak sularında çeşitli deniz canlılarını ve kaya oluşumlarınız gözlemleyebilirsiniz.

Image
4

Malta’daki tüm tarih öncesi alanların en iyi korunmuş ve şaşırtıcı olanı Hagar Qim ve Mnajdra olarak bilinen, duran taşlardır. Denizin uçurumunun tepesinde yer alan buradaki atmosfer hayranlık uyandırıcıdır. Hagar Qim buradaki restore edilmiş ilk tapınaktır.  Yanında 20 tonluk megalit bulunmaktadır. Burası ünlü Venüs de Malta veya şişman kadın heykelciklerinin de bulunduğu yerdir.Mnajdra, M.Ö 3000 yıllarına kadar uzanan üç ayrıntılı tapınaktan oluşan bir seridir. Burada bu antik tapınakların tüm sırlarını ve gizemlerini ortaya çıkaran ve sonrasında kayalıklarda Gha rLapsi’ye doğru bir yürüyüş yapacak harika bir ziyaretçi merkezi bulunmaktadır.

Bu 8 km’lik Gozo yürüyüşü Marsalforn Koyu’nda başlamaktadır. Körfezin arkasındaki güzel bir vadiden geçerken, yürüyüşçüler kendilerini tarım arazilerinden geçerken bulurlar. Tarihi ix-Xagħra köyüne doğru ilerlerken, Ta-Kola yel değirmeni ve Ġgantija Tapınakları gibi simge yapılar görülmeye değerdir. Güzel kırmızı kumları ile burası Gozo’nun en iyi plajı ve mükemmel bir bitiş noktasıdır. Parkur, bazı dil eğimler ve kayalık alanlar ile orta dereceli bir eğime sahiptir.

Malta’nın batı sahilinde bulunan Dingli Kayalıkları, Malta Adası’nın en yüksek noktasıdır. 250 metre yüksekliğe sahip olan bu kayalıklar en iyi bir tekneden izlenmektedir. Ancak kayalıklara tırmananlar da çevredeki çarpıcı manzaralarla ödüllendirilmektedir. Ayrıca uçurumun kenarında Aziz Mary Magdalene’ye adanmış küçük bir şapel bulunmaktadır. Yaklaşık 11.2 km’lik bir yürüyüş parkurunu kapsayan kayalıklar, doğayla gerçekten iç içe olmak için birebir olmasına rağmen oldukça zorlayıcı bir parkura sahiptir. Ufuk keskin olduğunda manzara nefes kesici olmaktadır. Yürüyüşünüzün ardından panoramik manzara eşliğinde açık havada yemek yemenin tadını çıkarabilirsiniz