Akdeniz’in sıcak güneşi ve berrak sularıyla yıkanan önemli tarihi ve kültürel mirasa sahip iki ada bölgesini bir arada görme imkanı sağlayan Malta, 7 bin yıllık mimari yapısıyla günümüzde dahi göz kamaştırmaya devam ediyor. Hazır siz de Akdeniz’e doğru yola çıkıp Malta’ya kadar gitmişken, büyüleyici bir yolculuğun kapısını aralamak üzere Sicilya’ya da gitmeye ne dersiniz? Cevabınız “Evet” ise Akdeniz’in incisi Sicilya unutmayın ki sizi tüm haşmetiyle çizmenin ucunda bekliyor olacak.

Image

Zengin kültürüyle görülmeye değer yerlerden biri olan Sicilya Adası’nı gezip görmek bu seneki tatil planlarınız arasında bulunuyorsa; hiç düşünmeden yola çıkıp, Akdeniz’in nefes kesen güzelliğini ruhunuzda hissetmeye çalışın. Zira ada kimi zaman barok izler taşıyan görkemli mimarisiyle, kimi zaman da tarihe ayna tutan birbirinden güzel eserleriyle kendisine hayran bırakmaya günümüzde dahi devam ediyor.

Eğer siz de bu Akdeniz adasının büyüsüne kapılıp, tarihin tozlu sayfaları arasında seyr-i alem yapmayı düşlüyorsanız muhteşem bir tatil sizi bekliyor, demektir. Emin olun Akdeniz’in incisi Sicilya’nın birbirinden güzel tarihi eserleri karşısında hayranlığınız giderek artarken, “Ne iyi yaptım da geldim” diyeceksiniz.

Akdeniz’in İncisi Sicilya


Tarih boyunca Yunan, Roma ve Arap medeniyetleri tarafından farklı dönemlerde yönetilen Sicilya bugün İtalya’ya bağlı ancak kendi parlamentosuna sahip özerk bir yönetimdir. Her bir şehrinde farklı kültürleri yaşatan, dolayısıyla gezdiğiniz her şehrinde küçük farklılıklarla karşılaşacağınız büyük bir adadır Sicilya. Ada, tarih boyunca o kadar çok kez farklı egemenlikler ve yönetimler altına girmiştir ki kültürel yapı, özellikle de mimari anlamda sürekli değişmiştir.

Bu nedenle karış karış gezilmesi gereken yerlerden biridir Sicilya. Doğal güzellikleri ve etkileyici atmosferi ile hem ülkenin hem de Avrupa’nın en önemli turizm destinasyonları arasında gösterilen ada, dar sokakları başta olmak üzere güleryüzlü insanları ve birbirinden leziz İtalyan yemekleri ile de kendinizi özel hissedeceğiniz ender yerlerden bir tanesidir.

Sicilya’nın en önemli turistik yerlerinden biri de hiç şüphesiz 2 bin 700 yıllık geçmişi ile en büyük şehri olan başkent Palermo’dur. Kendine has ambiyansıyla barok mimari tarzının hakim olduğu Palermo’da öne çıkan başlıca güzellikler ise Palazzo Normanni, Quattro Canti Meydanı, San Giovanni Katedrali ve Utanç Meydanı’dır.

Şehrin en canlı ve merkezi noktası olan Politeama Meydanı’ndaki Politeama Garibaldi Tiyatrosu’nun gösterişli mimarisiyle tüm bakışları üzerine çektiğini de ayrıca belirtmekte yarar var.  Palermo’nun tarihi gücünü yansıtan Montreal Katedrali ise dünyada hala varlığını sürdürmeyi başaran en önemli Norman mimarisi olarak gösterilmektedir.

Unutmadan söyleyelim, şehrin en önemli müzelerinden biri olan Capuccini Yeraltı Mezarlığı İskelet Müzesi de Palermo’da yer almaktadır. Sicilya’nın ünü dünyaya yayılan yapılarından biri olan bu müze, aynı zamanda Ölüler Evi olarak da anılır. Dünyanın en korkunç müzelerinden biri olarak kabul edilen müzede 1599 yılında Sicilyalılara özgü şekilde mumyalanan 2000 tane ceset sergileniyor. Müzeye 10 yaş altı çocukların kabul edilmediğini ayrıca belirtelim.

Image

Görkemli Mimari


Palermo ve Katanya başta olmak üzere Sicilya’nın pek çok güzel noktası bulunmaktadır.Sicilya’nın en büyük ikinci şehri olan Katanya, Etna Yanardağı’nın patlaması ve depremleriyle büyük kayıplar yaşayan şehirlerinden de biridir. 18. Yüzyıl Barok mimari esintilerini görebileceğiniz şehirde Duomo Meydanı başta olmak üzere Catania Katedrali, Palazzo del Municipo, Dell’Elefante Çeşmesi, Ursino Kalesi, Antik Roma Şehri Kalıntıları, Eski Benediktin San Nicolo Manastırı ve Etna Caddesi mutlaka görmeniz gereken yerlerdir.

Şehirdeki Roma tiyatrosu ise antik tiyatro dokusu ve ambiyansıyla görülmesi gereken yapılardan bir diğeridir. Orkestra alanı ile oturma alanları mermer, basamakları ise lavdan yapılmış olan böylesi bir antik tiyatroyu başka bir yerde göremeyeceğinize emin olabilirsiniz.

Görkemli mimarisiyle insanı büyüleyen Sant’ Aggata Katedrali ve Avrupa’daki en aktif yanardağı olan Etna ise Katanya’yı keşfetmek isteyenler için en önemli durakların başlıcalarıdır. Etna’ya Sicilya’nın en turistik bölgesi olan Taormina üzerinden de geçilebilmektedir. 1800 metre yüksekliğe kadar otobüsle çıkılan yanardağın, 2 bin 500 metre yüksekliğine ise teleferikle çıkılmaktadır. Etna Yanardağı üzerindeki yürüyüşlere katılarak, hala aktif olan bu etkileyici yanardağ çevresinde unutamayacağınız bir keşif turu yapabilirsiniz.

Bu arada hemen belirtelim, Sicilya’nın incisi olarak nitelendirilen Taormina, bu sıcacık adaya gelenlerin uğraması gereken yerlerin de başında gelmektedir.Goethe’nin İtalya’nın anahtarı olarak adlandırdığı Sicilya’nın doğu sahil şeridinde yer alan çarpıcı güzellikteki bu kasabanın adeta zamana karşı direnen masalsı bir havası vardır.

Şehrin en göz alıcı tarihi yapılarından biri olan Taormina Antik Tiyatrosu ise orijinal yapısını korumayı başaran ender yerlerden de biri. Tiyatronun manzarası nefes kesici güzelliğe sahiptir. Sicilya’nın ihtişamını gözler önüne seren panoramik manzaraya sahip bu küçük kasaba adeta bir tablo güzelliğindedir. Tauro Dağı’nın eteğinde bulunan şehrin var olan dokusu sizi adeta kartpostalın içinde gibi hissettirir. Bu yüzden olabildiğince sokaklarında dolaşıp, anın keyfini çıkartmaya bakın.

Image
1

Unesco Dünya Mirası Listesi


Palermo’nun doğusunda ve Tiran Denizi kıyısında konumlanmış olan Cefalu ise Sicilya’nın görülmesi gereken etkileyici yerlerinden bir diğeridir. 12. Yüzyıldan kalma yapılara ev sahipliği yapan ve herkesin hayalini kurduğu küçük bir balıkçı kasabasıdır aslında, Cefalu…

Buraya geldiğinizde UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Cefalu Katedrali, şehir sularının arasında dolanan ve tüm ambiyansı çarpıcı hale getiren Salita Sarani Merdivenleri, manzarasıyla insanı büyüleyen La Roca Uçurumu ve şehir müzesi olarak tanımlanan Mandralisca Müzesi gezilmesi gereken önemli yerlerin başlıca durakları arasındadır.

Sicilya’nın kuzey bölgesinde yer alan Aeolian adaları ise laf aramızda bu gezinin en çarpıcı ve mavi rotalarından biridir. Volkanik hareketlerle oluşan bu adaların her biri UNESCO koruması altındadır.

Güneşlenmek ve enfes gün batımı manzarasının tadını çıkarmak için Türk Merdivenleri’ne yani Scaladei Turchi’ye de mutlaka gitmelisiniz. Yine muhteşem güzellikteki kumsalları ve maviliğiyle ünlenen Fontaine Bianche Beach, Noto Beach ve Arenella Beach’te de deniz, kum ve güneş üçlüsünün keyfini çıkarabilirsiniz.

Sicilya’nın hava durumu ise kesinlikle seyahat tarihinizi belirlerken dikkat etmeniz gereken önemli detaylardan biridir. Hava durumu hangi aylarda daha güzel ise o dönemi tercih etmenizi ve gittiğiniz zamanda da ada denizinin keyfini çıkarmanızı tavsiye ederiz.

Peki Sicilya’ya ya kadar geldik, ne yemeliyiz diye merak edenler içinde hemen belirtelim. İtalya’nın en lezzetli yemeklerinin sunulduğu Taormina bölgesi mutfağında yer alan domates soslu, kızarmış patlıcan ve pecorino ile yapılan Spaghetti alla Norma, opera ismiyle anılan ilk ve tek makarna olma özelliğine sahiptir. Ayrıca bölgeye özgü başka bir geleneksel yemek olan Pasta con le Sarde de taze sardalya, rezene, biber, kuru üzüm ve çam fıstığı ile yapılmış bir makarna çeşididir. Pizza ve ekmek arasında bir kalınlığı olan ve oldukça lezzetli çeşitleri bulunan salçalı ve üzerinde çeşitli malzemelerin bulunduğu Sfincione tadına bakmanız gereken lezzetlerden bir diğeridir. Caciovcavalla peyniri ise Güney İtalya’nın en meşhur lezzeti olup, salataların bile üzerine doğranmaktadır.  

Image

Sicilya’ya Gitmeden Önce Bilmeniz Gerekenler

 

  • Sicilya, Güney Avrupa’daki İtalya’nın en güney ucunda yer alan özerk bir adadır.
  • Sicilya, Schengen bölgesinde yer aldığı için Türk vatandaşlarından vize istemektedir.
  • Ülkede kullanılan para birimi Euro’dur.
  • Avrupa’nın en yüksek aktif yanardağı Etna, Sicilya’da yer almaktadır.
  • Şehirdeki restoranlar 13.00 – 17.00 saatleri arasında siesta için genellikle kapanmaktadır.
  • Sicilya’ya gitmenin en iyi zamanı Nisan - Haziran ve Ekim – Kasım ayları arasıdır.
  • Sicilya’ya havayolu, tren, otobüs veya denizyoluyla ulaşmak mümkündür.
  • Sicilya’nın farklı şehirlerinde her bütçeye uygun konaklama imkanları mevcuttur.
  • Adanın üzümlerinden üretilen ve dünyanın en iyi şarapları arasında gösterilen Sicilya şarapları sevdiklerinize hediye etmek için oldukça iyi bir seçenektir.
  • Sicilya’nın resmi dili İtalyanca olmasına rağmen, ada yerlileri Sicilya lehçesi konuşmaktadır.
  • Sicilya dilinin yüzde 30’u Arapça kelimeler içermektedir.
Image

Bunları Yapmadan Dönme

  • Muhteşem güzellikteki manzarasıyla Tauro Dağı’nın eteğinde bulunan adanın en turistik yeri olan Taormina’yı görmeden,
  • Avrupa’nın en yüksek aktif volkanik dağı Etna’ya düzenlenen turlara katılmadan,
  • 2700 yıllık tarih ve kültür birikimine ev sahipliği yapan Palermo’yu gezmeden,
  • 12. Yüzyılda yapılan ünlü yapılarıyla tipik bir balıkçı kasabası olan Cefalu’ya gitmeden,
  • Şehrin en önemli müzelerinden biri olan Capuccini Yeraltı Mezarlığı İskelet Müzesi’ni gezmeden,
  • Trapani şehrinden 10 dakikalık bir teleferik yolculuğu ile ulaşabileceğiniz deniz seviyesinden 751 metre yüksekte bulunan Erice’yei görmeden,
  • Salinedi Trapani e Paceco’da en romantik gün batımını izlemeden,
  • İçi doldurulmuş sardalya ve keçi peynirinden yapılan Cassata ve Cannoli’nin tadına bakmadan,
  • Dondurmaya benzeyen soğuk bir Sicilya tatlısı olan Granita’dan yemeden,
  • Sicilya’da olmanın keyfine varmak için kaçırılmayacak festivallerden biri olan Sagra del Pistacchio di Bronte’ye katılmadan Sicilya’dan ayrılmamalısınız.