Doğanın sunduğu sonsuz güzellikler dünyanın her coğrafyasında farklı renk ve manzaralara bürünerek, görenleri kendisine hayran bırakıyor. Ancak öyle yerler var ki, insanda sanki gerçek değil de usta bir ressam fırçasından tuvale dökülmüş hissi yaratıyor. Bu kez doğanın incelikle işlediği dağlar, denizler, göller ve ormanlara doğru yola çıkmaya ne dersiniz? Cevabınız “Evet” ise haydi gelin hep birlikte Malta’ya doğru yola çıkalım.

Image
1

Malta, Güney Avrupa’da yer alan bir ada devletidir. Beş takımadadan oluşan ülkenin toplam yüzölçümü 316 km2’dir ve bu adalardan en büyüğü Malta Adası’dır. Sahil kıyılarının güzelliği meşhurdur. Malta’daki Mellieha Bay, Ghajn Tuffieha ve Golden Bay, Gozo’daki Paradise Bay, Armier ve Ramla I-Hamra ülkenin en güzel kumsallarıdır. Güzellikleriyle meşhur kıyılar Truva, Gladyatör ve Game of Thrones gibi dünya çapında ünlü yapımların birçok sahnesine ev sahipliği yapmıştır.

Mısır piramitlerinden bile daha eski bir döneme ait olduğu düşünülen Ggantija Tapınakları, Gozo adasında bulunmaktadır. Malta Büyük Limanı dünyanın en iyi doğal derinlikteki limanlarından biridir ve ülkenin önemli gelir kaynağıdır.

Malta üçü büyük, ikisi küçük olmak üzere toplam beş adadan oluşan bir takımadadır. Bu adalar Malta, Gozo, Comino, Cominotto ve Filfala’dır. Takımadalar arasında en büyük olan Malta’dır. Onun ardından Gozo ve Comino gelir.

Akdeniz ikliminin hakim olduğu Malta’da kışlar serin ve yağmurlu geçerken yazlar sıcak ve kuru geçer. Ülkede en sıcak aylar temmuz – eylül ayları arasındaki dönemdir. Nisan başından itibaren ekim ayının ortalarına kadar sıcaklık çok yüksek olsa da deniz meltemi sayesinde sıcaklığın etkisi hafifler. Sıcaklık kış aylarında ortalama 9.5 derece, yaz aylarında ise 30.6 derecededir. İlkbahar ve sonbahar başı, mayıs – eylül ayları arasındaki dönem Malta’yı ziyaret etmek için oldukça idealdir. Temmuz – ağustos aylarında hava sıcaklığı çok yüksektir. Deniz meltemi sayesinde hava biraz serinlese de yeterli değildir. Kış ayları yağışlı ve serin geçtiğinden bu dönemler tavsiye edilmez.

Image

Akdeniz’in masmavi sularından yükselen ve eşsiz bir zenginlik mirasıyla harmanlanmış doğal bir güzel olan Malta, yürüyerek keşfetmek için de büyüleyici yerlerden bir tanesidir. Öyle ki Maltamanzarasıyla da eşsiz bir güzelliğe sahiptir.

İşte dünyaca ünlü yürüyüş rotalarına ev sahipliği yapan Malta’nın en özel yürüyüş rotaları…

Comino ve Mavi Lagün

Comino Adası, Malta ve Gozo adaları arasında yer alan 3 buçuk kilometrelik küçük bir adadır. Adını Malta adalarında yetişen kimyon tohumundan alan ada, Malta Cumhuriyeti’nin en az nüfuslu bölgelerinden biridir. Ada, sert yapraklı Sklerofil çalılıklarının bulunduğu karstik bir görüntüye sahiptir. Santa Maria koyundaki kum tepeleri, Hayıt ve Ilgın ağaçları da dahil olmak üzere doğal bitki örtülerine ev sahipliği yapmaktadır. 50 ile 80 arası yelkovan kuşuna ev sahipliği yapması sebebiyle ada Bird Life International tarafından önemli kuş alanı olarak tanımlanmıştır. Tekne gezileriyle ulaşılabilen bu küçük ada ve hayranlık uyandıran Mavi Lagün ayrıca kolay başlayıp kolay biten kademeli yedi kilometrelik bir yürüyüş yoluna sahiptir. Ülkenin en ünlü doğal cazibe merkezi olan Mavi Lagün’ün sularının masmavi olduğunu da ayrıca belirtelim. Comino Kulesi olarak da bilinen St. Mary Kulesi ise Comino Adası’nda yer alan büyük bir gözetleme kulesidir. Kule, Altı Wignacourt Kulesi’nin beşincisi olarak 1618’de inşa edilmiştir. Fransız işgali boyunca şüpheli casuslar için hapishane görevi gören kule, Comino’nun önemli yerlerinden bir tanesidir. Adada yapacağınız yürüyüş sırasında St. Mary Kulesi başta olmak üzere küçük vadileri, flora ve faunanın şaşırtıcı renklerine şahit olabilirsiniz.

Image

Dingli Kayalıkları

Malta’nın batı sahilinde bulunan Dingli Kayalıkları, Malta Adası’nın en yüksek noktasıdır. 250 metre yüksekliğe sahip olan bu kayalıklar en iyi bir tekneden izlenmektedir. Ancak kayalıklara tırmananlar da çevredeki çarpıcı manzaralarla ödüllendirilmektedir. Ayrıca uçurumun kenarında Aziz Mary Magdalene’ye adanmış küçük bir şapel bulunmaktadır. Yaklaşık 11.2 km’lik bir yürüyüş parkurunu kapsayan kayalıklar, doğayla gerçekten iç içe olmak için birebir olmasına rağmen oldukça zorlayıcı bir parkura sahiptir. Ufuk keskin olduğunda manzara nefes kesici olmaktadır.Yürüyüşünüzün ardından panoramik manzara eşliğinde açık havada yemek yemenin tadını çıkarabilirsiniz.

Buskett Bahçeleri

Malta’ya vardığınızda eşsiz doğa manzarasına rağmen adanın yoksun olduğu tek şeyin orman veya ormanlık alan olduğunu fark edeceksiniz.  Malta’daki birkaç ormanlık alandan biri olan Buskett adeta gerçek bir bahçeden daha fazlasını sunmaktadır. Buskett, Dingli ve Siggiewi kasabalarıyla ülkenin en yeşil alanlarından biri arasında bulunan birkaç ağaçlık alandan biridir. Malta Şövalyeleri tarafından avlanma amacıyla yapılmış ve halk tarafından popüler bir yürüyüş ve piknik yeri olarak kullanılmaktadır. Ülkenin cumhurbaşkanının resmi konutu olan Verdala Sarayı, bahçelerin kenarındaki bu tepenin üzerinde yer almaktadır.

Image

Gozo

Malta’nın kuzeybatısında bulunan Gozo Adası, yaklaşık 67 km2’lik bir yüzölçümüne sahiptir. Bu küçük ada Malta’nın en büyük adası Malta Adası’na kıyasla daha kırsal ve daha sakin bir adadır. Adanın en etkileyici yapılarından birisi de Azure Window’dur. Adaya gelen ziyaretçilerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biri olan Azure Window, Dwejra Koyu’nda yer almaktadır. Bu doğa harikası kayalıklar Osmanlı kuşatması sırasında gemilerin demir attığı üç yerden birisidir. Adanın yüzde 70’ini kaplayan Globigerina kireçtaşından oluşan kayalıklar zaman içerisinde erozyonla bugünkü şeklini almıştır. Azure Window’un çevresinde bulunan Blue Hole ve Inland Sea’de popüler noktalardır. Inland Sea, diğer adıyla Qawra, kireçtaşlarının oyulmasıyla oluşmuş ve 100 metre boyunca falezlerle denize bağlanmış bir tuzlu göldür.  Blue Hole ise dalgaların ve rüzgarların etkisiyle zaman içerisinde oluşmuş doğal bir yapıdır. Avrupa’nın en beğenilen dalış noktalarından biri olan Blue Hole’un berrak sularında çeşitli deniz canlılarını ve kaya oluşumlarınız gözlemleyebilirsiniz.

Valletta

Valletta, Malta turuna çıkmak isteyen gezginciler açısından mükemmel bir başlangıç noktasıdır. Ülkenin en eski şehirlerinden biri olan Valletta, 16. Yüzyılda Aziz John Şövalyeleri tarafından kurulmuştur. Adını şövalye birliğinin komutanı olan Jean Parisot de Valletta’dan alan şehir, barok mimari tarzın en ihtişamlı örnekleri olarak bilinen birçok tarihi yapıyı içinde barındırmaktadır. Şövalyelerin şehri olarak bilinen Valletta, bir ada ülkesinin başkenti olarak huzurlu atmosferinin yanı sıra oldukça dinamik bir yapıya sahiptir.

Image

Marfa Ridge

Bu rota sizi ormanlık alanlar, tenha koylar ve nefes kesici uçurum manzaraları arasına götürür. Malta’nın kuzeyi boyunca ilerlediği için aynı yerden başlama ve bitirme avantajına sahip olursunuz. Bu nedenle bu rotadaki yürüyüşler oldukça kolay geçmektedir. Mellieha Körfezi’nden başlayarak St. Agatha’nın kırmızı kulesine ulaşana kadar kuzeye doğru ilerlersiniz. St. Agatha’nın kulesi kuzey kıyı savunmasını güçlendirmek için 1647’de inşa edilmiştir. Buradan Malta’nın tüm manzarasına şahit olabilirsiniz.

Blue Grotto

Wied iz-Zurrieg köyünden bir tekne turuyla erişilebilen bu doğal kemer, diğer altı mağaranın bulunduğu bir sahil şeridi boyunca bulunur. Su o kadar eterik bir renk ki, orada yaşan deniz kızları hakkındaki masallara dahi inanmaya başlayabilirsiniz.

Image

Fommir-Rih Körfezi

Fommir-Rih Körfezi, Malta adasının batı tarafında Mgarr sınırlarında küçük bir koydur. Alan dikey falezleri ve çakıl taşı kumsalıyla ilginç bir manzara oluşturan bir fay hattı ile karakterize edilir. Ayrıca sahilin arkasında alışılmadık bir senkronizasyonu vardır. Körfez ve burunlar Malta adasındaki belki de en çarpıcı doğal manzaraları ve jeolojiyi oluşturur. Bölge aynı zamanda evini Körfez ve denizin yukarısında yapan Malta tatlı su yengeci ile de ünlüdür. Bu plaja ulaşmak oldukça zordur. Dik bir taş merdivenden aşağı yürümek için kiralık bir arabaya ve sağlam ekipmanlara ihtiyacınız vardır.

Ta Cenc Kayalıkları

Muhtemelen ülkenin herhangi bir yerinde bir yürüyüş için en güzel yer olan bu baş döndürücü kayalıklar, panoramik manzaralara, deniz ve kıyı kuşlarının dışında harika bir sessizliğe ev sahipliği yapmaktadır.

Image
1

Hagar Qim

Malta’daki tüm tarih öncesi alanların en iyi korunmuş ve şaşırtıcı olanı Hagar Qim ve Mnajdra olarak bilinen duran taşlardır. Denizin uçurumunun tepesinde yer alan buradaki atmosfer hayranlık uyandırıcıdır. Hagar Qim buradaki restore edilmiş ilk tapınaktır.  Yanında 20 tonluk megalit bulunmaktadır. Burası ünlü Venüs de Malta veya şişman kadın heykelciklerinin de bulunduğu yerdir.Mnajdra, M.Ö 3000 yıllarına kadar uzanan üç ayrıntılı tapınaktan oluşan bir seridir. Burada bu antik tapınakların tüm sırlarını ve gizemlerini ortaya çıkaran ve sonrasında kayalıklarda Ghar Lapsi’ye doğru bir yürüyüş yapacak harika bir ziyaretçi merkezi bulunmaktadır.

Ramla Körfezi

Bu 8 km’lik Gozo yürüyüşü Marsalforn Koyu’nda başlamaktadır. Körfezin arkasındaki güzel bir vadiden geçerken, yürüyüşçüler kendilerini tarım arazilerinden geçerken bulurlar. Tarihi ix-Xagħra köyüne doğru ilerlerken, Ta-Kola yel değirmeni ve Ġgantija Tapınakları gibi simge yapılar görülmeye değerdir. Güzel kırmızı kumları ile burası Gozo’nun en iyi plajı ve mükemmel bir bitiş noktasıdır. Parkur, bazı dil eğimler ve kayalık alanlar ile orta dereceli bir eğime sahiptir.

Image
1